Futbolcular Ve Hayatları

Çocuksu suratından dolayı kendisine ‘El Nino’ yani ‘Çocuk’ lakabı takılan Fernando Jose Torres Sanz 20 Mart 1984 yılında, İspanya’nın genellikle Real Madridlilerin yaşadığı bölge olarak bilinen Fuenlabrada’da doğar. Herkesin aksine, küçüklüğünden beri kırmızı-beyaz formaya ilgi duyan Fernando, ileride bir gün hayallerini süsleyen takımın en önemli yıldızı olacağından habersizdir…
Fernando Torres 1994 yılında, 10 yaşındayken Rayo takımı’nda bir sezonda 55 gol atarak tüm dikkatleri üzerine çeker. Atletico Madrid tarafından denemeye alınan genç oyuncu, Madrid ekibinde etkileyici bir izlenim yaratır ve 1995 yılında Atletico’nun futbolcusu olur. Birkaç sezon burada gösterdiği başarılı performanstan sonra 1998 yılında ilk önemli kupasını kazanır. Real Madrid, Barcelona, Milan, Manchester United ve Juventus gibi takımların U-14 takımlarının da mücadele ettiği Nike Avrupa Kupası’nda Atletico Madrid, Fernando Torres’in önderliğinde bu kupayı kazanır ve Torres o yaş grubunda Avrupa’nın en iyi oyuncusu ödülüne aday gösterilir. Bu başarılar onun, 1999 yılında Atletico Madrid’le ilk sözleşmesini yapmasını sağlar. Fernando Torres artık küçükken hayalini kurduğu takımın resmi futbolcusudur. Ancak bu mutluluk fazla uzun sürmez ve 2000 senesinde genç yıldızın ayağı kırılır. Bir süre sahalarda uzak kalmak zorunda kalan ‘El Nino’ (Çocuk) 2001’de sahalara fırtına gibi döner. Şubat ayında, İspanya U-16 takımı ile katıldığı Algavre Turnuvası’nda birinci olan Torres, Mayıs ayında da 2001 UEFA Avrupa 16 Yaş Altı Şampiyonası’nda boy gösterir ve final maçında tek golü atarak takımını şampiyon yapar. Turnuva boyuncu oynadığı 6 maçta attığı 7 golle en golcü isim olmasının yanında turnuvanın en iyi oyuncusu da seçilir. Genç oyuncunun artık ‘büyükler’ arenasında da boy gösterme zamanı gelmiştir…
2000-01 sezonunun sonunda Fernando Torres, Atletico Madrid ile ilk resmi maçına çıkar. 21 Mayıs 2001’de Vicente Calderon’da, Leganes ile oynanan maçta oyuna giren ‘El Nino’ gol atmayı başaramaz. Bir sonraki hafta deplasmanda oynanan Albacete maçında ilk golünü atan Torres artık gerçek bir Atletico’lu olmuştur. Atletico Madrid 2001-02 yılında tekrar La Liga’ya yükselir. Torres artık 17 yaşına gelmiştir ve takımı ondan patlama beklemektedir. Fakat o, beklenen patlamayı gerçekleştiremez ve 36 maçta sadece 6 gol atabilir. Aynı yılın Kasım ayında ‘El Nino’ İspanya’yı FIFA U-17 Dünya Şampiyonası’nda temsil eder. Genç futbolcu 3 maçta 1 gol atar ancak İspanya gruptan çıkmayı başaramaz. 2002’nin Temmuz ayında ise Fernando, UEFA U-19 Avrupa Şampiyonası’nda final oynar ve kupayı kaldırır. Bir kez daha finaldeki tek golü kaydeden genç oyuncu, 4 maçta attığı 4 golle en golcü isim olur ve turnuvanın en iyi oyuncusu ödülüne layık görülür. Bir sezon aradan sonra ikinci ligde düşen Atletico Madrid, o sezon ligi 12. sırada bitirir. Fernando Torres, 1. ligde gösterdiği performansı burada sergileyemez ve sadece 13 gol atabilir. Genç yıldız, o yıl aynı zamanda İspanya U-21 takımına da seçilir.
En genç kaptan
2003-04’te Torres artık parlamaya başlamıştır ve 1. ligde çıktığı 35 karşılaşmada 19 gole imza atar. Fernando aynı zamanda 19 yaşında Atletico Madrid’in kaptanı olarak, kulüp tarihinde kaptan olan en genç oyuncu unvanını kazanır.  Ancak onun bu performansı Madrid ekibini UEFA Kupası’na sokmaya yetmez. Tıpkı 2006-07 sezonunda olduğu gibi yarışa son hafta havlu atan Atletico, gol averajıyla Sevilla’nın gerisinde kalır ve ligi 7. tamamlar. Bu 7.’lik onları Intertoto Kupası’na sokar ve Torres ilk kez Avrupa arenasında boy göstermiş olur. Finale kadar yükselen Madrid ekibi, penaltı atışları sonucunda Villarreal’e elenerek kupaya veda etmek zorunda kalır.
Eylül ayında İspanya Milli Takımı’na seçilen Torres, 6 Eylül’de Portekiz’le yapılan maçta ilk kez forma giyer. Genç yıldızın, milli takım adına ilk golü 28 Nisan 2004’te İtalya’ya karşı gelir. Sezon sonunda EURO 2004 için İspanya Milli Takım kadrosuna çağırılır. İlk iki grup maçında son dakikalarda oyuna giren Torres, grubunda son maçında Portekiz’le oynanan kader maçında ilk 11’de forma şansı bulur ancak 62. dakikada topu direğe nişanlayınca İspanya sahadan 1-0’lık yenilgiyle ayrılır ve İspanya kupaya veda eder. Geçtiğimiz yıl yapılan 2006 Dünya Kupası’nda, Almanya’da ilk kez mücadele eden Torres, turnuvanın açılış maçında Ukrayna’yı 4-0 yendikleri maçta son gole imza koyar. Grubun 2. maçında Tunus ile karşılaşan İspanya maçı Fernando Torres’in attığı 2 golle, 2-1 kazanır eve bugünlere kadar gelir.
Son olarak altın çocuğun İngiltere’de başarılı olup olamayacağını değerlendirelim. Öncelikle İngiliz futbolunun karakteristik özellikleri, Fernando Torres’in özelliklerine birebir uyuyor. ‘El Nino’nun sürati ve kafa vuruşlarındaki ustalığı onun belirgin özellikleri, ki bu iki özellik aynı zamanda İngiltere futbolunun da yıllardır süre gelen özelliklerinden… Buna ek olarak, ortasaha Steven Gerrard ve Xabi Alonso gibi kaliteli ve akıllı iki oyuncunun, Torres’e atacakları paslarla onu sürekli pozisyona sokacaklarına hiç şüphe yok. Robbie Fowler ve Michael Owen’dan sonra o bölgede bir türlü istediği oyuncuyu bulamayan Liverpool’da Fernando Torres’in gol yollarındaki sıkıntıya ilaç olup, KOP Tribününün sevgilisi olup olamayacağını zaman gösterecek.
Bu transfere bir de Atletico Madrid cephesinden bakacak olursak, tabi ki Liverpool kadar şanslı olmadıklarını söyleyebiliriz. Madrid ekibi maddi anlamda çok büyük bir gelir elde edecek olsa da, manevi açıdan Torres’in yerini doldurabilecek bir oyuncu bulabilir mi bu büyük bir soru işareti. Atletico Madrid ile özdeşleşmiş olan ve taraftarların adeta taptığı genç yıldızın yeri bence çok zor dolar. Fernando’yu bilmem ama Vicente Calderon Tribünleri onu çok ama çok özleyecektir.









CRİSTİANO RONALDO:

 Cristiano Ronaldo, tam adı Cristiano Ronaldo dos Santos Aveiro olup 5 Şubat 1985 yılında Portekiz'in Madeira adasında doğmuştur. Şu anda İngiltere'nin ve dünyanın en ünlü futbol kulüplerinden biri olan Manchester United'da oynamaktadır.

Fiziki özellik bakımından 1.84 cm boy ve 75 kg ağırlığına sahiptir. Ronald Becc hayranı olan babası bu yüzden ona Ronaldo ismini vermiştir.

Manchester United'a 12.24 Milyon Pound karşılığında transfer olmuştur. Bu takımla ilk maçını 16 Ağustos 2003'te Bolton Wanderes a karşı oynamıştır. Manchester United takımının 7 numaralı formasını giymektedir ve ayrıca Manchester United'a gelen ilk portekizli oyuncu olarak tarihe geçmiştir.

Manchester United forması ile ilk sezonunda Sir Matt Busby Yılın Futbolcusu ödülünü almıştır. 2002/2003 sezonunda 25 maçta forma giymiş ve 3 gol atmıştır. 2003/2004 sezonunda 39 maçta forma şansı bulmuş ve 8 gol atmıştır, ayrıca FA Cup finalinde Milwall ile oynanan maçta forma giymiştir.Daha önce Portekiz'in Sporting Lizbon takımında oynamıştır.Onu diğerlerinden farklı kılan özelliği çok hızlı olması, inanılmaz bilek hareketleri ve çalım yeteneğine sahip olmasıdır. Euro 2004 de yıldızı parlayan oyuncu Portekiz milli takımının vazgeçilmez ilk 11'i arasında bulunmaktadır.

Günümüzde birçok şirket reklamlarını Cristiano Ronaldo ile çekmeyi istemektedir ve bu yüzden onunla iş yapmak isteyen tonlarca parayı gözden çıkarmak zorundadır. Jessica Miller ile birlikte Pepe Jeans reklamında oynamıştır. Ayrıca Japon otomobil ve motosiklet üreticisi Suzuki şirketinin Suzuki Swift araba reklamında oynamıştır. Bunlar dışında özellikle de Nike şirketinin yarattığı Joga Bonito akımının süperstarları arasında bulunmaktadır.

Cristiano Ronaldo nun Sporting Lizbon'dan Manchester United takımına transferi çok ilginçtir.İki takımın hazırlık karşılaşmasında Sporting Lizbon forması giyen yıldız Manchester United'a karşı adeta tek başına oynayarak takımının kazanmasını sağlamıştır.Böylece Cristiano Ronaldo'yu çok beğenen Manchester United takımı yıldız futbolcuyu transfer etmiştir.

RONALDİNHO

Ronaldo de Assis Moreira (d. 21 Mart 1980) Brezilya doğumlu futbolcu. Daha çok Ronaldinho veya Ronaldinho Gaûcho adlarıyla bilinir. Ronaldinho Portekizce'de "Küçük Ronaldo" anlamına gelir. Bu lakabın sebebi ise Ronaldinho'nun küçük yaşlarda (o sırada Inter Milan'da oynayan) Ronaldo'ya duyduğu hayranlıktır. Gaûcho ise Brezilya'nın güneyindeki Rio Grande do Sul bölgesinde bazı futbolculara takılan "mutlu" anlamında bir lakaptır.

Konu başlıkları [gizle]
1 Hayatı
1.1 Paris Saint Germain Yılları
1.2 FC Barcelona yılları
1.3 Milli Takım Kariyeri
2 Dış bağlantılar



Hayatı [değiştir]21 Mart 1980 tarihinde Brezilya'nın Porto Alegre şehrinde doğdu. Fakir bir ailenin üç çocuğundan en küçüğüdür. Baba Joao Da Silva Moreira bir havuz kazasıyla öldüğünde Ronaldinho 8 yaşındaydı. Aile geçimini Ronaldinho'nun ağabeyi Assis'in futboldan kazandıklarıyla sağlamaktaydı. Ülkenin yarısından fazlasının fakirlik çektiği Brezilya'da hemen hemen her çocuğun kurtuluş yolu olarak görülen futbol Ronaldinho için de bir hedefti. İlk idolü ve hocası da Assis oldu.


Paris Saint Germain Yılları [değiştir]Ronaldinho 2000-2001 sezonu boyunca birçok Avrupa kulübünün ve menejerin dikkatini çekti. Gremio kendisine gelen her astronomik teklifi geri çevirdi. Tekliflerin 75 Milyon Euro'ya kadar çıktığı iddia ediliyordu. Bu futbola kayıtsız kalamayan Luis Fernandez Ronaldinho'yu Paris Saint Germain'e getirmek için ısrarlı davrandı. Ronaldinho'nun menajerliğini yapan Assis sonunda PSG'ye evet dedi ve 2001 yılında 5 yıllık bir anlaşmaya imza attı. İki takım arasında bonservis bedeli konusunda çıkan anlaşmazlık sonucu olay hukuki alana taşındı ve Ronaldinho 6 ay futboldan uzak kaldı. Sonunda 45 milyon dolarlık bonservis bedeli tespit edildi ve Ronaldinho tekrar futbola döndü.

PSG'deki ilk yılı pek de parlak geçmedi. Özellikle Paris gecelerine düşkünlüğü yüzünden zamanın teknik direktörü Luis Fernandez ile araları açıldı ve bir daha da yıldızları barışmadı. İlk yılında 28 maç oynadı ve 9 gol attı. Fakat 2002 yılında biraz da olda adaptasyon sorununu atlatmış göründü. Oysa PSG'deki sıkıntısı sürüyordu daha büyük bir takıma gitmek istediğini açık açık söyledi. Fakat sözleşmesi yüzünden zorunlu olarak takımında kaldı. 2003 yılında PSG Avrupa Kupaları'na katılma hakkı kazanamayınca sözleşmesindeki madde uyarınca Ronaldinho'yu satış listesine koymak zorunda kaldı.Ve sonrasında FC Barcelona'ya transferi gerçekleşti.


FC Barcelona yılları [değiştir]Beckham'ı FC Barcelona'ya getireceği vaadiyle başkan olan Joan Laporta bu transfer denemesinde başarısız olmuş üstelik Beckham ezeli rakip Real Madrid'e kaptırılmıştı. Daha önce de Figo'yu ezeli rakibine kaptıran Katalanlar bu fiyaskoyu da kaldıramazdı. Bu gerçeği iyi bilen Laporta kendisini kurtarabilecek tek transferin Ronaldinho transferi olduğunu çok iyi biliyordu. Bu yüzden PSG ile Manchester United arasında süren pazarlıkları fırsat bilerek 19 Temmuz 2003 tarihinde 57 Milyon Euro bonservis bedeliyle transferi bitirdi.

Barcelona'daki ilk maçına 27 Temmuz 2003 tarihinde çıktı. İlk maçından itibaren PSG günlerinin tersine çok istekli çok mücadeleci ve çok başarılı bir futbol ortaya koydu her geçen gün de futbolunu geliştirdi. İlk senesinde Barcelona La Liga'yı ikinci bitirdi. Ronaldinho 32 maçta 29 gol atmıştı. Çok istediği İspanya lig şampiyonluğunu ise ikinci senesi olan 2004-2005 sezonunda ulaşabildi. Bu sırada en büyük hedefinin Şampiyonlar Ligi'ni kazanmak olduğunu söyleyen Ronaldinho bu amacına da 2005-2006 sezonunun sonunda ulaşmıştır.


Milli Takım Kariyeri [değiştir]1998 yılında Wanderley Luxemburgo tarafından Amerika Kupası için milli takıma çağrılan Ronaldinho ilk milli maçını da 26 Haziran 1999 tarihinde bu turnuvada Letonya'ya karşı oynadı. Milli forma altında attığı ilk gol ise yine aynı tunuvada Venezuella'ya attığı goldü.Ronaldinho brezilya formasında 11 numaraydı.

2001-2002 yılında futboldan uzak kaldığı 6 ay yüzünden 2002 Dünya Kupası için Brezilya Milli Takım'ına alınmayacağı düşünülüyordu. Fakat dönemin teknik direktörü Felipe Scolari beklentileri boşa çıkardı. Ronaldinho oynadığı futbol ve attığı iki gol ile Scolari'nin seçiminin ne kadar doğru olduğunu gösterdi.

Brezilya 2005 yılında Almanya'da düzenlenen Konfederasyon Kupası'nda şampiyon oldu. Ronaldinho bu kupada 3 gol attı. Birini grup maçlarında 2-2 biten Japonya maçında (dk.32) birini yarı finalde 3-2 Brezilya galibiyetiyle biten Almanya maçında (dk.43) ve birini de finalde 4-1 biten Arjantin maçında (dk.47) attı. Ayrıca final maçında maçın adamı seçildi.
ßy_PsiKoPaT_Cocuq
 
Sitemizde Küfür Argo Ve Reklam Yasaktir..!!!
 
Bugün 35 ziyaretçi (70 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol